Tansu Oskay Uyku eğitimi

BAĞLANMA TEMELLİ UYKU EĞİTİMİ

Ebeveyn olunca anne babaların anne babaların karşılaştığı yeni bilgilerden biri “ Uyku Eğitimi “dir. Bebekler doğduktan sonra, uykusuz geçecek döneme fikren belki ama gerçekte belirsiz uzunlukta olduğundan pek hazırlanmamış oluyorlar. Sallayarak, gezinerek, emzirerek sabaha kadar uyumama senaryosunun içinde kendilerini tahminlerinin üzerinde bulabiliyorlar.

Gerçekte bebekler kendi kendilerine dalma becerilerini zamanlar geliştirirler. Zor dalıp sık uyanırlar. Tekrar dalmayı tek başlarına desteksiz yaparlar. Ancak bazı bebekler zaman geçse de destek almadan uzun, kesintisiz uykulara geçemezler, ya da başta geçseler de ihtiyaçları olan uzunluklarda uykularını sürdüremezler.

Uyku Eğitimi Nedir?

Uyku Eğitimi aslında belli bir zaman geçmiş olmasına rağmen kendisi gelişmeyen, devreye girmeyen “Bebeğin Sakinleşme Becerisi” ni harekete geçirmektir. Normalde anne-babanın bebeğine doğru ve dozunda destek vererek, zamanla bu destekleri biraz biraz geri çekerek, onu sakinleştirecek fazladan destekleyicileri yavaş yavaş sunmayarak, kendi geliştirmesine, alışmasına yardımcı olduğu bir süreçtir. Uyku eğitimi bu şekilde istenen, kendi yatağında kendi dalma noktasına bir türlü gelinmeyen ve bebeğin artık sağlıksız ve yetersiz uyuduğu durumlar içindir. Uyku eğitimi konusuna buradan başlamak, bir süreç olduğunu bilmek, sebep sonuç ilişkisi gibi mekanik bakmamak, böyle bakan, bebekleri aynı kefeye koyan tüm metotlardan uzak durmak da bu arada sağlıklıdır. Bebeği uyku eğitiminde ağlatmamak çok önemlidir. Yatakta uyku eğitimi adı altında belirli süre ağlarken bırakılan bebeklerde öğrenilmiş çaresizlik belirtileri görülür. İhtiyaç şoku diye adlandırılan, yaşamın ilk bir yılında ihtiyacına karşılık verilmediği mahrumiyete bağlı, bebeklerde kalıcı psikolojik hasarlar oluşma riskleri vardır. Ten temaslı ve bol kucaklı ağlatmadan uyku eğitiminde ise ebeveyn bebeği için bu riskleri bertaraf eder. Sağlıklı bir şekilde hem bir problemin üstesinden gelir hem de “Empati kurma, Gözlem yapma, Etkin dinleme, Sınır koyma” gibi daha yıllarca gerekecek ebeveynlik becerilerine yatırım yapar, bunlarda deneyimini arttırmaya başlar. En önemlisi, bebek ile iyi bir ilişki, kurulan bağ, kurulmuş güvenli bağ tahrip olmadan güvenle devam eder. Uykusuz Anne Kalmasın kitabında da bahsedildiği gibi, bebek ağlamasını iyi anlama ve yorumlama, pek çok zaman işe yarayan pozitif iletişime başlangıç olur.

Tüm bu kavramları içerdiğinde bir Uyku Eğitimi sağlıklıdır ve başarılıdır. Kaç günde kaç dakikada uyutmasıyla, şartlayarak öğreten yapısıyla, ne pahasına yatakta uyuma noktasına geldiği deneyim ile, bebeğin ruhsal dünyasındaki başarısı ölçülemez. “Annelik Psikolojisi, Anne Bebek Güvenli Bağlanması, İletişim, İlişki ve Bağ Kurma” dan bahsetmeden bebeklerin uyku problemine çözüm üretmek doğru değildir.

Uyku sorunu ele alınırken, Uyku Eğitimi hakkında bilgilenirken bunu psikoloji ve pedagoji bilgilerinden ayırmanın büyük yanlışlara risk yaratması hakkındaki bu bilgileri daha detaylı Uykusuz Anne Kalmasın – Ağlatmadan Uyku Eğitimi kitabında da mevcuttur.

Her bebek sağlıklı ve doyurucu uykuyu hak eder. Kendisi yapamıyorsa ebeveyninin bunu ona öğretmesi gerekir. Tabii psikolojik olarak da sağlıklı yollara…

Pedagog Tansu Oskay